Türk Yetişkin Hikayeler Forumu

Türk Yetişkin Hikayeler Forumu (https://cebeci.info/)
-   Karışık Hikayeleri (https://cebeci.info/36-karisik-hikayeleri/)
-   -   ESKİ DEFTERLER BÖLÜM - 6 - Su Seni Azdırıyor (https://cebeci.info/484-eski-defterler-bolum-6-su-seni-azdiriyor.html)

admin 09 Temmuz 2020 15:41

ESKİ DEFTERLER BÖLÜM - 6 - Su Seni Azdırıyor
 
ESKİ DEFTERLER BÖLÜM - 6 - Su Seni AzdırıyorESKİ DEFTERLER BÖLÜM - 6 - Su Seni Azdırıyor"Bu gün planın ne, yani günün devamında?" diye sordum. "Sen beni taksiyle eve yollayana kadar seninle sevişmek" diye yanıtladı Tuğçe oturduğu sandalyeden kalkıp dizime otururken. Güldüm. "Senin sanki başka planların var gibi!" diye ekledi. "Verilmiş bir sözüm var" diye yanıtladım. "ooo... Beni böyle bırakacaksın yani... Anlattırdın hikayeyi, azdırdın, sulandırdın bırakacaksın, ya burdan çıkıp sokakta ilk gördüğüme vermek istersem" diye güldü dudaklarını büzerek. Dudaklarına uzanıp bir öpücük kondurdum. "Benim izin vermeyeceğimi bildiğin için yapmayacağını biliyorum" diye güldüm. "Allah allah, sanki sana soracaktım." diye yanıtladı. "Sordun, ben de izin vermeyeceğimi biliyorsun diye yanıtladım" dedim gülerek. "Bak sen, o kadar eminsin yani kendinden" diye güldü. "Oğlumm.. sen unuttun gabila beni, kıçımda gezdiririm bütün şehri iki günde" diye çıkıştı. "Ondan şüphem yok, ama vermezsin..." diye güldüm. "Huyun bu... Sen gösterip de vermemeyi seviyorsun" diye ekledim. "Yaaa.. adam malı biliyor kardeşim" diye güldü ve dudaklarıma bir buse kondurdu. "Sözünü erteleyemez misin?" diye kedi gibi yılıştı. "Önemli bir görüşme, devamında ciddi bir iş almam söz konusu" diye yanıtladım. "Kaçta peki?" diye sordu. "Saat sekizde yemekte buluşacağız" diye yanıtladım. Mutfaktaki saate baktı. "ooo.. daha çok var" diye elini aletime attı. "Akşam lazım olabilir... musluk suyu değil bu" diye gülerek elini çekip öptüm avcunun içini. "Oooo... anlaşılan başka planlar var geceye dair" diye güldü. "Yani, iş dünyası bu, belli olmaz" diye yanıtladım. "erkek erkeğe yani..." diye güldü. "Yok, aslında görüşmeyi bir bayanla yapacağım. O davet etti" diye gülünce "Hayvansın oğlum sen" diye güldü. "Ve utanmaz... kucağında 20 senedir özlemle ve şehvetle arzuladığın kadın oturuyor, sen onu bırakıp akşam hiç tanımadığın bir kadını iş görüşmesinde becermeyi planlıyorsun... Bari söyleme geri zekalı" diye söylendi kucağımdan kalkarken. "Ben bir lavaboyua gideyim bari" diye güldü. O gidince ben de masayı falan topladım, bulaşıkları yerleştirdim ve salona geçtim. "Biz şimdi ne oldu?" diyerek girdi Tuğçe salona üzerini giyinmiş halde. "Anlamadım?" dedim. "Baya, yani şimmdi biz birşey olduk mu, ne bileyim, sevgili, flört" diye devam edecekti ki "Bu güne kadar yaşadığım hiçbir şeye isim koymaya çalışmadım. Yaşadım." diye yanıtladım. "Anladım, yani hiçbirşeyiz" dedi Tuğçe. "Bunu sevdim" diye gülümsedi. "Madem senin planın var, bana müsade. Ararsan görüşürüz" diye yine eski gösterip de vermeyen modeline dönmüştü. Güldüm. Ayağa kalktım ve giriş kapısına doğru yürüdüm salondan çıkıp. Tuğçe çantasını aldı ve ayakkabılarını giydi. Yanaktan öpüştük iki eski dost gibi. Kapıyı açtım. "Ararsın herhalde, ararsın ararsın" diye güldü. Kapıdan dışarı bir adım attı. "Ulan 20 senedir aramamış adama söylediğim lafa bak... Gerizekalıyım ben" diye kendine gülüp asansöre bindi ve gitti. Çalışma odama geçip bilgisayarımı açtım. Akşam için biraz raporlara ve rakamlara baktım. Arada ufak atıştırmalıklar, takviye gıdamı içtim. Yatak odasına geçip uzandım, dinlendim. Saat 8 olmuştu. Didem ile buluşacağım restorana ulaştığımda masada beni beklediğini gördüm. 1.85 boyunda, siyah saçlı, beyaz tenli, eski bir modeldi Didem. "kusura bakmayın" diyerek yaklaştım masaya. Beni görünce ayağa kalktı. "Yok, ben erken geldim Cenk Bey" diye gülümsedi. Hoşgeldiniz" diyerek tokalaştık. Üzerinde siyah bir pantolon, topuklu ayakkabılar, kırmızı v yaka bir bulüz vardı. Göğüs dekoltesi oldukça iddalıydı. ben de siyah bi kanvas pantolon ve beyaz bir gömlek giymiştim. "Çok şıksınız, ve fazlasıyla etkileyici" diye güldüm. "Teşekkür ederim, siz de öyle, ve çok kibar" diye yanıtladı Didem gülerek. Hoşbeş faslından sonra iş ile ilgili konuşmaya başladık. "Sizin işinizde oldukça uzman olduğunuzu biliyoruz. Ve hatta fazlasını" diye güldü Didem. "Teşekkür ederim, projenizde size faydalı olabileceğim konuları zaten daha önce size yollamıştım elektronik posta ile" diye yanıtladım. "Evet, oldukça enteresan noktalara değinmişsiniz. İlgimi çekti. Bu arada ortak tanıdıklarımız da varmış" diye güldü. "Daha önce tanışmamış olmamız enteresan tabi" diye ekleyince gülümsedim. "Tabi, iş dünyası oldukça kalabalık ve yoğun, kimin kimi tanıdığını bilebilmek çok mümkün olmuyor. Umarım olumlu şeyler anlatmışlardır size benimle ilgili" diye yanıtladım. Gülümsedi. Evet, Gülsevin hanım çok olumlu bahsetti sizden" diyince göz göze geldik. "Gülsevin Hanım!" diye sordum şaşkınlıkla. "Evet, xxx firmasının sahibi" diye yanıtladı. "Aaa... sağolsun, siz nerden tanışıyorsunuz, sektörler çok farklı oysa" diye ekleyince "Biz Gülsevin ile iş dünyasından değil, sosyal hayattan tanışıyoruz, güzel anılarımız var" diye yanıtladı. Didem'in neyden bahsettiğini az çok kestiriyordum ama iş için görüştüğümüzü düşünerek hiç o tarafa gitmiyordu kafam. İçten içe de bu orta yaş güzelini becermenin de planları yapıyordum doğrusu. Öte yandan bu projenin rakamları çok yüksekti ve bu gece böyle birşeye kalkışmak çok büyük bir risk olabilirdi. Beynimden bunlar geçerken "Projeden konuşurken Gülsevin'in evinde geçtiğimiz hafta sonu, sizin yazdıklarınızdan bahsettim. Firmanızın adını ve isminizi söyleyince şaşırdı tabi. Mutlaka tanışmalısın diye tembihledi ve uzun uzun sizden bahsetti" diyerek devam etti. "evet, Gülsevin hanım'ın şirketi ile çok güzel projeler ürettik ve sonuçlardan çok memnun kaldılar" diye yanıtlayınca ben "evet, şahsen de çok memnun kalmış sizden" diye gülümsedi. Anlaşılan Gülsevin, onunla yaşadığımız birkaç macerayı anlatmıştı. "Benim de çok memnun kalacağımdan emin olduğunu söyledi" diye ekleyince gözlerimin içine bakarak gülümseyerek karşılık verdim. "Özel hayatta da referanslar önemli tabi" diye güldüm. "Peki nasıl ilerlemek istersiniz bu durumda?" diye sordum. "Anlayamadım" diye yanıtladı Didem. "Yani süreci hızlandıralım mı, yoksa yavaş ve keyifli bir şekilde mi devam edelim" diye ekledim. "Projeden mi bahsediyorsunuz?" diye sorunca "hayır, bu geceden" diye güldüm. Başını gülümseyerek öne eğdi. "Bu kadar hızlı gelişebileceğini tahmin etmemiştim doğrusu" diye ekledi. "Flört etmediğinizi, aksiyon insanı olduğunuzdan bahsetmişti Gülsevin ama birden olunca şaşırdım" diye devam etti. "Yani, aksiyonu severim. Hem iş hem özel hayatımda, başkaları konuşarak zaman kaybederken ben iş yaparak zaman kazanırım, tabi paydaşların birbirlerinin hızlarına da uymaları önemli. Bu konuda da her zaman saygılı davranırım" dedim. Gülümsedi. "Bunu söylemişti Gülsevin, ve hatta mümkün mertebe ilk karşı tarafın hamle yapmasını istermişsiniz ilk seferinde" diye güldü. Gülümsedim. "Açıkcası bu gece için planım proje ile ilgili konuşmak ve bu işi benim ekibimin yapması için sizi ikna etmekti, öte yandan güzelliğiniz ve çekiciliğiniz de farklı niyetleri içimde yaşamama sebep oldu. Öte yandan projenin büyüklüğü, iş dünyasında ve kendi alanımda yaratacağı olumlu sonuçları da göz önüne aldığımda bu geceyi riske etmek istemedim." diye yanıtladım. "Tamam, o zaman sohbetin devamına Gülsevin'de devam edelim ne dersiniz?" diye sordu aniden. Güldüm. "Anlaşılan planı Gülsevin yapmış" diye ekledim. Gülümsedi. Garsonu çağırıp hesabı istedim. Vale kartını da verdim. Hesabı ödedim ve Didem ile arabaya geçtik. Gülsevin'in evine doğru gitmeye başladık. "Proje" diye sohbet etmeye başlayacaktım ki "Artık iş konuşmasak olur mu?" diye sordu Didem. Gülümsedim. "Gülsevin ile nerde tanıştınız?" diye sordum. "Miami'de" diye yanıtladı. "ooo.. baya uzakta tanışmışsınız" diye yanıtladım. "Gittiniz mi?" diye sordu "Evet, 1 sene ABD de yaşadım. O süreçte birçok yerini gezme ve yaşama fırsatım oldu. Çok güzel anılarım var" diye yanıtladım. "Nasıl tanıştınız peki orda, yani siz manken, defile falan mı?" diye sordum. "Yok. Tatile gitmiştik birkaç arkadaşımla orda tanıştık" diye yanıtladı. Yol boyunca ABD hakkında konuştuk. Eve vardığımızda Gülsevin'in hizmetçisi açtı kapıyı. "Hoş geldiniz cenk bey" diye güldü. "Hoşbulduk Güler Hanım" diye yanıtladım. "Size tekrar hizmet etmekten mutluluk duyacağım" diye gülümsedi. Arkadan Gülsevin'in sesi geldi. "Ooo... hoşgeldiniz... ikinizi bir görmek çok güzel" diyerek geldi üzerinde bornoz, uzun açık kahve saçları ıslak bir şekilde. "Gene havuzasın" diye güldüm. "Su kadınıyım ben, su beni rahatlatıyor" diye yanıtladı ellerimden tutup dudaklarıma küçük bir buse kondurarak. "Ve azdırıyor" diye ekledi gülerek. Sonra da Didem'e yöneldi ve onun da dudaklarına küçük bir buse kondurdu. "Hoşgeldin güzellik" diyerek. "Çılgın kadın, hoşbulduk" diye yanıtladı Didem. "Hadi gelin havuz sıcak" diye önden evin salonunun yarısını kaplayan jakuzili havuza doğru yürümeye başladı. Havuzun yanına geldiğimizde bir tarafına muhteşem bir sunum yapmıştı Güler. "Güler hanım, döktürmüşsünüz yine" diye gülümsedim. "Yok efendim, son dakika haber verince ancak bu kadar olabildi. Size daha fazlasını sunabilmeyi çok isterdim" diye yanıtladı Güler. Gülümsedim. "Valla biraz benden kaynaklandı. Bu gün öğlen öğrendim Didem ile buluşacağınızı akşam yemek için. Didem biraz tedirgin davranınca ben de ne zamandır görüşmüyoruz diye sürpriz yapayım dedim sana. Sağolsun beni kırmadı güzelliğim. Eh... Güler'e de anca öğlenden sonra haber verdim. Senin geleceğini duyunca eli ayağı birbirine dolaştı artık niyeyse" diye güldü. Didem şaşırmıştı. "Çok teşekkür ederim Güler hanım nezaketiniz için" diye seslendim. "Ben teşekkür ederim Cenk Bey, onur duyarım" diye yanıtladı gözlerinin içi parlayarak. Didem önce şaşkın şaşkın baktı ne oludğun anlamaya çalışırcasına. Sonra da kikirdedi. "Bornoz ister misiniz?" diye sordu Güler. "Lütfen" diye yanıtladı Didem. "Bana gerek yok teşekkür ederim" diye yanıtladım. Bu arada Gülsevin dolgun bedenini saran bornozu omuzlarından düşürdü ve pürüzsüz teniyle çırıl çıplak havuzun merdivenlerinden inerek kendini suya bıraktı. "Hadi... Ne bekliyorsunuz" diye bize seslendi. Ben gömleğimi çıkarmaya başlayınca Güler bana yaklaştı ve elini uzatıp gömleğimi aldı. Sonra pantolonumun kemerini çözdüm, boxerim ile birlikte ayaklarımın dibine düşürüp ayakkabılarımı ve çoraplarımı çıkardım. eğilip alacakken "Lüten Cenk Bey, siz buyrun, ben hallederim" diye seslendi Güler. "Teşekkür ederim" dedim gülümseyerek. Havuzun merdivenlerinden kendimi sıcak suya bıraktım. Didem elinde bornoz kenarda bekliyordu. "Hadi, şampanya ısınıyor" diye seslendi tekrar Gülsevin gülerek. Bornoz ile üzerini değiştirmeye doğru hareketlenince "Hala tedirgin" diye güldü Gülsevin. "Gel bakalım erkeğim" diye yanaşıp boynuma sarıldı ve dudaklarıma ateşli bir öpücük kondurdu. "Özlettin kendini" diye ekledi. "Sen de öyle... diye yanıtladım ellerimle suyun altında kalçalarını sıkarken. "Sağlığın nasıl? Bir ara bayağı stres olmuştun" diye ekledim. "İyiyim şimdi, biliyorsun, biraz yurt dışı beni hep iyileştirir" diye güldü. "Çılgınlıklara devam yani" diye güldüm. "olmazsa olmazım...." diye güldü. O arada Didem geldi. Bornozunun önünü açtı. içine mavi bir bikini giymişti. Modellik zamanından hatırladığımdan, gazetelerde, dergilerde gördüklerimden çok daha muhteşem bir fiziği vardı. "İşte benim güzelliğim" diye kollarını açtı Gülsevin. Göğüs uçları suyun hizasına kadar çıkmıştı. Didem bornozunu çıkarınca Güler hızır gibi yetişip elinden aldı ve katlayarak şezlongun üzerine koydu. Uzun, prüzsüz bacakları, giydiği seksi üçgen bikini, göğüslerinin ancak 3te 2sini kaplayan bikinisinin üstü, dolgun göğüsleri, esmer parıl parıl parlayan teni ile bomba gibiydi Didem. Merdivenlerden yavaşça inerek suya bıraktı kendini. Güler, şampana şişesinden 3 tane kadehe şampanya doldurdu ve bizlere uzattı. "Bu gece eğlenelim" diye kadeh kaldırdı Gülsevin. "Ve sınırsızca eğlenelim" diye ekledi. Kadehleri tokuşturduk ve birer yudum aldık. "Nasıl geçti yemek, nerde yediniz?" diye ortamı biraz sohbetle ısıtmaya başladı Gülsevin. Didem'in hala gerginliği üzerindeydi ve ürkek davranıyordu. "Didemciğim, rahat ol lütfen, rahat ol ki eğlencemiz çabuk başlasın" diye kikirdedi. "Bu gece misafir sensin, ama ben bu adama çok fazla dayanamam, alırım elinden" diye güldü dudaklarıma yapışıp. Kısa bir öpüşme faslından sonra "Havaya giremedin sen" diye ekledi Didem'e yönelerek ve direk dudaklarına yapıştı. Ben havuzun kenarına kollarımı dayayıp biraz seyretmeye başladım. "Çılgınsın sen, deli kadın" diye güldü Didem. "Hadi eğlenelim biraz, çılgınlıklarımızı yaşayalım, rahatla lütfen" diye mırıldandı ara verdiği öpüşmeye devam etmeden hemen önce. İki kadın suyun içinde birbirlerinin vücutlarını biraz okşadılar. Sonra Gülsevin Didem'in elinden tutarak önüme geldi ve benimle öpüşmeye başladı. Didem hemen sağımdaydı. Gülsevin'in elleri vücudumu okşamaya başladığında ben de onun bedenini kollarımla sarıp ılık suyun içinde iyice kendime çektim. Koltuk altlarından hafifçe kavrayıp biraz yukarı kaldırdım suyun kaldırma gücünün yardımı ile. Gülsevin başını geriye atınca göğüs uçları suyun üzerinde belirmişti. Onlara küçük birer ısırık attım. "deli şey.." diye mırıldandı Gülsevin. Elini Didem'e uzattı ve onu hafifçe kendine çekti. Başı suya sıfır, göğüslerini bana teslim etmişken, dudaklarını da Didem ile buluşturdu. Suyun altında ise sağ elim bacaklarının arasına ulaşmış ve usul usul okşamıştım kadınlığının dudaklarını. Didem başını çektikten sonra keyifle gülümsedi. Havuz'un kenarına bıraktığı şampanya bardağından bir yudum içti. Kollarını yana dayayıp biraz seyretmek istediğini belli edercesine kenara yasladı sırtını. Gülsevin'in başının altından elimle tutup kaldırdım. Dudaklarımız buluştu önce ve dillerimiz birbirine karıştı. Başını çekip Didem'e yöneldi ve onunla öpüştü bir müddet Gülsevin. Bu arada ben de şampanyamdan bir yudum aldım. İKi kadın kikirdeyerek ayırdıklarında başlarını şampanyalarına uzanıp birer yudum daha içtiler. "Hadi gel buraya" diye elimden tuttu Gülsevin. Beni havuzun seramik döşeli basamaklarına doğru çekip oturttu üstten 2inci basamağa. Kalkmış aletimin yarısı suyun içinde, yarısı suyun dışındaydı. Havuzun basamaklarına ellerini dayayıp kendini bana doğru çekti ve dilini uzattı. Yakalayıp somup emdim dilimi ve sonra ağızlarımız birleşti resmen. Dillerimiz birbirine dolanırken birbirimizin dudaklarını ufak ufak dişleyip fırsatını yakaladığımız her saniyede somurmaya başladık. Güler, şampanya bardaklarımızı doldurmuş ve getirip tam arkamıza bırakmıştı. Gülsevin'le öpüşmemize küçük bir ara verip şampanya bardaklarına uzandık. Kadeh kaldırıp büyük birer yudum alıp yine öpüşmeye başladık. Didem geride bizi seyretmeye devam ediyordu. Şampanyasından bir yudum alıp bize doğru hareketlendi. Basamakların tam yanında bizi net görebileceği şekilde kollarıyla havuzun kenarlarından destek alıp vücudunu suyun içinde serbest bıraktı. Dolgun göğüslerinin birazı suyun üzerinde kalmıştı. Mavi üçgen bikinisinin altında, suyun da etkisiyle esmer teninin güzelliği büyüleyiciydi. Gülsevin dudaklarını çekti dudaklarımdan ve gülerek Didem'e yöneldi. "Güzelliğimi boş bırakamam" diyerek bu kez onun dudaklarına yapıştı. Ellerini göğüslerine götürdü Didem'in ve bikinisinin üzerinden okşamaya başladı ufak ufak. Didem Gülsevin'in ellerini yakladı ve iki kadın parmakları kenetli bir şekilde göğüs göğüse bir süre öpüştüler. Sonra ellerini yavaşça suyun içine indirip birbirlerini okşamaya başladılar. öpüşürken suyun içinde bana doğru döndüklerinde bu kez Gülsevin'in sırtı havuzun kenarına yaslanmıştı ve Didem yöneldi Gülsevin'in göğüslerine elleriyle. Usul usul okşadı. Gülsevin kendini Didem'e teslim etmişti anlaşılan ki o da ellerini benim gibi havuzun kenarına yasladı. Ellerimiz buluşunca bakışıp gülüştük. Suyun gücünü kullanıp bana doğru kaydırdığında Gülsevin kendini tam kucağıma oturmuştu. Didem ise onun bedenini dili ve dudaklarıyla takip etmiş, kucağımdaki Gülsevin'in göğüslerini yalamaya başlamıştı artık. Aletim Gülsevin'in kadınlığının hemen altındaydı ve Gülsevin arada belini kırıp kadınlığını aletime sürtmekten geri durmuyordu. Didem dudaklarını Didem'in göğüslerinden çektiğinde onun dudaklarına uzandı. Gülsevin'in sağ kolu geriye doğru benim enseme uzanmış saçlarımı okşarken, sol kolu da Didem'in ensesinde ve onun saçlarını okşamakla meşguldü. Didem ile göz göze geldik bir ara Didem ile. Ve o esnada ilk teması gerçekleştirdi kendiliğinden suyun altında tam Gülsevin'in kadınlığının altındaki aletimin başını parmaklarıyla usulca okşayarak. Anlaşılan Didem, kontrolün ve yönlendirmenin kendinde olmasını seviyordu. Model olmanın ve hep arzulanan olmanın verdiği alışkanlıktı belki de onun ilk hareket eden olmakta zorlanmasının sebebi. Gülsevin'in dudaklarından ayrıldığında aletimi avcunun içinde tamemen kavradı. Gülsevin kadınlığınnı etrafındaki elin aletimi avuçladğını hissedince başını yavaşça bana doğru çevirdi ve dudaklarımız buluştu. Kısa ama ateşli bir öpüşme seansından sonra dönüp Didem'in dudaklarına yapıştığında Didem aşağıda aletimi sıvazlarken gözlerimin içine bakıyordu. Taşaklarımı avuçladı sonra. Aletimi sapından kavradı. Avcunun üstünde ise Gülsevin'in kadınlığı vardı. Elini yavaşça yukarıya doğru kaldırarak aletimi dikleştirirken Gülsevin ne olacağını anlamış ve Didem'e yardımcı olmak için yavaşça yukarıya kaldırmıştı bedenini. Didem aletimi başına kadar sıvazladı. Sonra Gülsevin'in kadınlığının dudakları arasına birkaç kez sürttü. Gülsevin yavaş yavaş oturmaya başladığında kadınlığının dudakları aletimi kavrayan baş ve işaret parmakklkarının hemen üstündeydi. Gülsevin'e girişimi milimi milimine eliyle yönetiyor, gözlerimin içine bakarak patronun o oludğunu net bir şeklide hissettiriyordu. Yarısından biraz fazlasını alınca Gülsevin Didem parmaklarını sıktı ve aşağı doğru kayışını durdurdu. Sonra yavaşça yukarı doğru hareket ettirdi Gülsevin'i eliyle. ikimiz de Didem'e teslim etmiştik kendimizi. Gülsevin haz ile bana doğru dönüp öpüşmek istese de Didem ona uzanıp dudaklarını yakaladı ve izin vermemek istercesine onunla öpüşmeye başladı. Aletimdeki elini çekti ve Gülsevin'in kalçalarını kavradı iki eliyle. Suyun gücünü kullanıp onu yavaşça kaldırdı aletimin üzerinden. Sonra gerisin geriye oturtmaya başladı. Benim aletimle Gülsevin'i beceriyordu resmen ve bundan zevk aldığı kesindi. Dudaklarını ayırdıklarında Gülsevin aldığı zevk ile başını sol tarafa yatırdı. Didem ile yüz yüze kalmıştık Gülsevin aradan çekilince. Gözlerimizi dahi kırpmadan birbirimize bakıyorduk. Yüzünü yaklaştırdı. Gözleriyle tüm yüzümü, dudaklarımı ve burnumu uzun uzun süzdü Gülsevin'i aletimin üzerinde yavaş yavaş indirip kaldırıken. İkimizin arasında deli bir savaş vardı içten içe. İkimiz de arzulanan olma egomuzu tatmin etmek için hem kendimizle hem de birbirimizle inatlaşıyorduk. Ben ona, o da bana uzatmıyordu dudaklarımızı. "oohhh... Cenk... Harikasın," diye inledi Gülsevin... "Güzelliğim nasıl siktiriyor amımı sana" diye ekledi başını doğrultup yine Didem ile aramıza girdi ve diliyle Didemin dudaklarını yalayıp ağzının içine soktu. "ohhh... güzelliğim... siktir beni... lütfen izin ver en derinlerime alayım o koca başını " diye inlediğinde gülümsedi Didem. Bir şekilde egosu tatmin olmuş olmalı ki ellerini Gülsevin'in kalçalarından çekti. Gülsevin tüm ağırlığını bıraktı üzerime ve aletimin üzerine köküne kadar oturdu. "Ohhh.... " diye inlediğinde başı bir yerlere değmişti yine. "İşte o değdiğin yer var ya.... " diye inledi Gülsevin ve Didem'in dudaklarına yapıştı. Hareketsizce otururken aletim içinde yaşadığı orgazmı Didem'in dudaklarına yansıttı resmen. Başı tekrar omzuma düştüğünde Didem ile göz göze geldik yine. Başını bana doğru yaklaştırmaya başlayınca ben de ona doğru uzatmaya başladım. Gülsevin'in omzunun tam üzerinde birkaç milim mesafe kala yine durmuştuk ikimiz de. Nefeslerimizi hissediyorduk ama dudaklarımız birbirine değmiyordu. Bu savaşı kazanan bütün geceyi yönetecekti belli ki. O an aklıma karşımdaki kadının işini almak üzere olduğum bir firmanın sahibi olduğu geldi. Belki şimdi bu savaşı kazanmış olacaktım ama kaybedeceğim daha çok şey vardı. Başımı hafifçe öne hareketlendirdim ve dudaklarımız buluştu Didem ile. Deli gibi emmeye başladık birbirimizin dudaklarını. Aramızda Gülsevin vardı ve aletim hala onun kadınlığının içindeydi. Bizim öpüştüğümüzü fark ettiğinde ikimizin de saçlarını okşadı usulca ve dönüp şampanya kadehini kaldırdı "sonunda... iki yüksek egolu şeytanın şerefine" diye gülerek bardağındaki tüm şampanyayı bitirdi. Bu cümlesine ikimiz de kahkaha ile gülmeye başladık öpüşmeyi bırakıp. Kadehlerimizi aldık ve tokuşturduk. Güler hızlıca yetişti ve Gülsevin'in ve hepimizin kadehlerini şampanya ile tamamladı. "Hah şöyle... ne bu ya... eğlenelim biraz" diye gülerek kadehini fondip yaptı. Kucağımdan kalkıp meyvelerin olduğu tarafa yüzdü ve ağzına bir çikolata kaplı çilek attı. "deli kadın" diye güldü Didem ve kendini geriye atıp ona doğru yüzdü. Gülsevin onu kucakladı. Ellerini Didem'in göğüslerine götürüp sıktı hafifçe ve yoğurdu. Ben de onlara doğru yüzdüm. Yaklaştığımda Didem bacaklarını iyice iki yana açtı. Bacaklarımı beline doladı ve beni kendine çekti. Aletim bikinisinin üzerinden kadınlığına sürtüyordu. Gülsevin'in elleri bikinisinin üstünü kenara sıyırdığında Didem göğüslerini kendi yoğurdu bu kez ve bir eliyle başımı tutup göğüslerine çekti. Islak göğüsleri esmer parlak teni ve suyun ışıltısıyla başka bir şeydi... Bu kadın nasıl göstereceğini çok iyi biliyordu. Dilimi göğüslerine uzatıp göğüs uçlarını yaladım hafifçe. Bu arada sol eli aletimi yakaladı aşağıda. Birkaç kez sıvazladı önce. Sonra aletimin başında kadınlığının dudaklarını hissettim. Anlaşılan arada bikinisinin altını kenara çekmişi. Başından tutup çekti biraz ve yavaşa içine aldı beni. eliyle kontrolü hiç bırakmadan aşağı doğru kaydırıyor, sonra sıkıp kendi içine itiyordu resmen. Yarısına geldiğimde durdu. "Çok irisin.... ve çok sert... her yerimde hissediyorum seni" diye mırıldandı. bu esnada Gülsevin'in elini hissettim taşaklarımda. Sol eli ise Didem'in eliyle birlikte saçlarımı okşuyordu ben Didem'in göğüslerine iyice yumulduğumda. Emip somurup ağzımın içine çekiyor, sonra yavaşça bırakıyordum. Didem başını geriye attı bu kez ve Gülsevin ile öpüşmeye başladı. Bir eli ile aşağıda aletimi kontrol etmekten de vazgeçmiyordu. Aletimi tamamen dışarı çıkardı. Kadınlığının dudaklarına birkaç kes sürttükten sonra sadece başını aldı içine. Gülsevin elini taşaklarımdan çekmek zorunda kalmıştı ve muhtemelen Didem'in kilitorisi ile buluştrmuştu parmaklarını ikisi öpüşürken.Didem, sadece başını eliyle kadınlığında sabit tutuyor, Gülsevin de onun kilitorisini çılırtıyor, ben ise göğüslerinde hazzın derinliklerinde kayboluyordum. "ııhhhh" diye kısık bir inleme çıktı Didem'in dudaklarından ve bir anda kendini aletimin üzerine kaydırıp köküne kadar aldı. Bacaklarını belime sıkıca sardı ve daha derine girmemi istercesine çekti. Kasıklarından yakalayıp iyice yüklendiğimde dudaklarını Gülsevin'den kurtarıp saçlarımdan tutarak başımı hoyratça kaldırdı ve benim dudaklarıma yapışıp ısırcasına emmeye, somurmaya başladı. "Hayvansın sennnnnn" diye mırıldandı titrerken. "Sakın çıkarma" diye inledi yavaşça, bacaklarını gevşetti. Gidecek yer var mı acaba diye hafifçe ittirdiğimde "oohhhh....." diye bir kez daha inledi Didem başını sağa sola sallayarak. Hafifçe geri çekecektim ki bacaklarını belime doladı ve bu kez biraz daha sertçe yüklendim kadınlığına... Geriye düşmüş başını birden dikleştirdi ve göz göze geldik. Kahverengi göz bebekleri önce büyüdü, büyüdü, büyüdü. Sonra göz kapakları kısılmaya başladı. Tamamen kapanacaktı ki tekrar hareket ettirip ittirdim aletimi ve yine gözleri kocaman açıldı. "Manyak orospu çocuğu..." diye mırıldandı. Bacaklarının kontrolünü artık kaybetmiş ve gevşetmişti. Kasıklarından tutuyordum Didem'i. Gözleri kapanacakken birkez daha yüklendim. Bu sefer ses çıkarmadan sadece gözlerini ve göz bebeklerini büyüttü... Gülsevin göğüslerini yoğuruyordu Didem'in. Aletimi geri çekmeye başladım. Bacaklarını kıpırdatmak istedi ama başaramayınca yarısına kadar çıkardım aletimi. Bekledim. Ne yapacağımı anlamıştı. Gözleri kocaman olmuştu. Hızlıca soktum ve ittirebildiğim kadar ittirdim. Uzun bir "ohhhhhhhhh.." çıktı Didem'in boğazından ve normalden daha sıcak sıvılarını hissetmeye başladım aletimin üzerinde. Başını sağa sola sallıyor, salyalırını akıtıyor, dudaklarını ısırıyor, gözlerini sıklıkla açıp kapatıyor beni geri ittirmek istiyor ama başaramıyordu. Geri çıkmaya başladığımda "ne olur dur" diye mırıldanabildi. Yarısında durdum. Bekledim biraz. İteceğim zannetmiş olmalı ki iki elini de kasıklarıma koydu. Hareketsiz kaldım biraz daha. Sonra geriye çektim aletimi. Didem, Gülsevin'in kucğından da kurtardı kendini ve havuzun suyuna hareketsizce bıraktı sırt üstü gözleri kapalı. Gülsevin güldü "Bayılttın mı ilk seferde" diye. Didem hafifçe gülümsedi. Göüğüslerinin neredeyse yarısı suyun üstündeydi Didem'in. Uçları tükenmez kalem başı gibi irileşmiş ve uzamıştı. Parmağımla küçük bir dokunuş yaptım. Didem sudaki dengesini ve rahatlığını kaybedip bir anda battı suya. Sonra geri çıktı başını arkada tutup uzun siyah saçlarını düzleştirerek. Yüzündeki ifade muhteşemdi. Bana doğru yaklaştı ve dudaklarıma yapıştı... "Sen... delisin... " diyebildi sadece. hala titriyorum" diyerek dilimi yakaladı ve usulca emdi birkaç saniye. Eli kalkık aletimi usul usul sıvazladı. "Bana biraz mola" diye gülümseyerek merdivenlere doğru itti kendini suyun üzerinde. Gülsevin kahkahayı bastı... Ben de Gülsevin'e doğru kaydım suyun içerisinde ve dudaklarıyla buluştum. Gülsevin hiç zaman kaybetmeden elini aletime uzattı ve suyun içinde sıvazladı birkaç kez. Sonra kendini geriye doğru bıraktı. Sağ elimi belininin altına, sol elimi boynunun altına yerleştirdim. O esnada Güler hemen yakınımıza birkaç parça meyve getirdi. Çikolatalı çileklerden bir tanesini uzanıp aldım ve Gülsevin'in ağzına götürdüm. Somura somura, eme eme, ıssıra ıssıra yedi Gülsevin çileğin yarısını. Diğer yarısı dudakklarının ucundayken uzandım ve onu dişlerimle aldım. Öpüşmeye başladık. Suyuk kaldırma kuvveti Gülsevin'i istediğim gibi hareket ettirmemi kolaylaştırıyordu. Merdivenlerden biraz uzaklaştım ve omuz hizamdaki suyun üzerinde Gülsevin'i yüzdürmeye başladım. Gülsevin kollarını iki yana açmış ve kendini suyun ve benim ellerime bırakmıştı tamamen. Göğüs ucunu ağzımın hizasına getirip ufak ufak emdim biraz. Sonra biraz yukarıya kaldırdım ve göğüslerini somurdum, yanlarına küçük ısırıklar koydum. Başını tekrar kendime yaklaştırıp öperken Didem Gülsevin'i ayak bileğinden yakalayıp kendine doğru çekti. Gülsevin ayaklarını aralayınca Didem Gülsevin'in kadınlığı ağzının hizasına gelene kadar kendine çekti. Kalçalarını aşağıdan kavrayıp onun kadınlığı ile sevişmeye başladı. Benim ellerim Gülsevin'in göğüslerini sıkıp bırakırken, dilim Gülsevin'in ağzının içini keşfediyordu. Didem dili ile darbeleri sertleştirdikçe Gülsevin dilimi daha sert emiyor, dilini içine sokup çıkardıkca Gülsevin de benim dilimi ağzından itip tekrar emiyordu. Kendini geri çekti ve Didem'in dudaklarından kurtardı kadınlığını. Sonra merdivenin üçüncü basamağında dizlerinin üzerinde durdu. Didem hemen yanından sağ göğsüne yapıştı Gülsevin'in bir elini kadınlığına götürürken. Arkadan yanaşınca Gülsevin başını geriye doğru çevirip hafifçe döndü. Boşta olan sol göğsünü kavrayıp avuçladım. Ucunu sıkıp bıraktım ve kalçalarının arasına yerleştirdim aletimi Gülsevin ile öpüşmeye başlar başlamaz. Didem'in parmakları taşaklarıma değdiğinde Didem onları avuçladı önce ve aletimi kökünden kavrayıp suyun içinde birkaç kez sıvazladı. Gülsevin belini kırıp hafifçe öne doğru eğilince de Didem aletimi Gülsevin'in kadınlığına el yordamıyla yerleştirmeye başladı. Başı girdikten sonra da taşaklarıma uzandı ve avuçladı. Gülsevin dirseklerini havuzun kenarına dayayınca kalçaları ve kadınlığı suyun içinde, göğüsleri suyun dışında önümde domalmıştı. Kadınlığına girip çıkmaya başladım. "Keyfini çıkara çıkara sik beni Cenk, amımın keyfini çıkar" diye mırıldandı Gülsevin Didem dudaklarına yapışmadan hemen önce. Gülsevin'in sıcak kadınlığının içinde ileri geri hareket ederken bir yandan da kalçalarını iki elimle iki yana ayırıp birleştiriyordum. Niyetim arka deliğini de yoklamaktı her zamanki gibi. Bunu anlayınca "şimdi değil, önce amımı doyur" diye mırıldandı. Bu arada Didem havuzdan tamamen çıkmış, kadınlığı tam Gülsevin'in başının hizasına gelecek şekilde oturmuştu havuzun merdivenlerinin hemen üstüne. Gülsevin'i bir basamak daha yukarı çıkardım. Şimdi kadınlığının yarısı suyun içinde, yarısı suyun dışındaydı. Aletimin, dolgun kalçalarının hemen altında kadınlığına giriş çıkışını izlemek ve bu zengin, çılgın ve doyumsuz kadını becermek birçok duygumu aynı anda tatmim etmemi sağlıyordu. En keyifli tarafı ise gözlerim, eski bir model olan ve hala kusursuz bir vücuda sahip olan Didem'in gözlerinin içine bakıyor ve Gülsevin'in onun kadınlığını dillerken aldığı hazzı gözlerinden okuyabiliyordum. Güler Didem'in başında belirdi elinde küçük bir kase ile. İçinden biraz eritilmiş çikolatayı Didem'in göbeğinden aşağıya doğru kadınlığına ince ince dökmeye başladı. Didem önce şaşırmış olsa da sonra duruma aldırmadan önüne döndü. Gülsevin ise çikolatanın tadıyla daha da saldırdı Didem'in kadınlığına. Güler ayağa kalkıp uzaklaşırken Didem Güler'in ayak bileğinden yukarıya doğru diz kapaığına kadar hafifçe okşayınca iki kadın göz göze geldiler. Güler kibarca gülümseyip uzaklaşırken Didem yine küçük bir okşama ile çekmişti elini Güler'in bacaklarından. Güler aslında Gülsevin ile yaşadığımız çılgın gecelerin sonunda, başka bir odada benim için yorgunluk kahvesi kıvamında olmuştu. Gülsevin'in evindeki ikinci buluşmamızda, Gülsevin daha ilk saatte aldığı alkol sebebiyle sızıp kalmıştı havuda hem de ben içindeyken. Onu havuzdan çıkarmakta zorlanınca Güler'e seslenmiştim. Güler ile birlikte onu havuzdan çıkarıp yatak odasına taşımıştık ama benim çıplaklığım, Gülsevin'i kucaklarken yardım eden Güler'in farklı yerlerine değen aletim, ıslaklık sebebiyle beyaz gömleğinden göğüslerinin ve sütyeninin belirginleşmesi durumu ikimiz için de zorlaştırmıştı. Sikerken sızan bir kadın ve onun seksi hizmetçisi.... Elimde ise kalkık sikim... Kafamda bunlar varken havuza döndüm tekrar ve viski kadehini doldurup ufak bir yudum alıp birkaç çerez atmıştım ağzıma ki Güler belirdi yanımda. "Cenk bey çok teşekkür ederim" diye seslendi. "Rica ederim" diye yanıtladım. "Kötü oldu tabi Gülsevin Hanım'ın sızması. Yani çok yorgundu zaten, ama siz olunca kendini biraz kaptırdı. Siz de böyle.." diye kikirdedi. "eh.. biraz öyle oldu ama artık olsun. acısını sonra çıkartırım ben ondan" diye gülerek yanıtladım. Güler'in gözü ise aletimden ayrılmıyordu. Dudağını hafifçe ısırmış ve sonrasında "İsterseniz..." diye birşey mırıldandı belli belirsiz. "Anlamadım" diye yanıtladım. "Yani.. şeyyy" diyebildi yutkunarak. "Yani isterseniz ... ben.... ben... yardımcı olmak isterim" diye ürkekce seslendi. "Bu senin için sorun olmasın sonra, işinden olma!" diye yanıtladım gülerek. "Misafirinin iyi ağırlanması hoşuna gidecektir Gülsevin Hanım'ın" diye kikirdedi. "Tamam... eğer sen istiyorsan, benim durumum zaten ortada" diye yanıtladım. Güler önce çömeldi hemen yanı başıma. "Müsadenizle" diyerek elini aletimin üzerine uzattı ve usulca okşadı. Kendimi geriye doğru dirseklerimin üzerinde bıraktım. Güler bu kez dizlerinin üzerine çöküp aletimi taşaklarımdan yukarıya doğru yaladı. Göbeğimin üzerinden kalkmasına müsade etmeden diliyle bastırıp yalamaya devam etti birkaç kez sağını, solunu, taşaklarımı.. Sonra başına kadar çıkıp dudaklarının arasından başını ağzına aldı ve somurmaya başladı. Vücudum ile temasta olan tek nokta Güler'in ağzıydı. Visk**en bir yudum daha aldım. Sigara paketine uzanıp bir sigara yakınca Güler başını kaldırdı ve gülümsedi. "Aletiniz gerçekten muhteşem" diye mırıldandı sağ eliyle sıvazlarken. "Teşekkür ederim, senin de dudakların" diye yanıtladım. "Daha rahat etmek isterseniz şezlonga geçebiliriz" dedi Güler. Anlaşılan kendi kurgusu o şekildeydi benimle ilgili. "Tabi, iyi fikir" diye yanıtladım. Viski kadehimi elimden aldı ben ayağa kalkarken. Kültablasını da alıp peşimden geldi. Şezlongun hemen yanındaki sehpaya viski ve kültablasını bıraktıktan sonra biraz çerez, birkaç parça meyve de getirmeyi ihmal etmedi. Şezlonga sırt üstü uzandım. Güler meyve tabağını getirdiğinde "Lütfen, keyfinize bakın, keyif almanız ve iyi ağıranmanız benim için önemli" diyerek dizlerinin altına çektiği bir minderin üzerine diz çöktü ve tekrar aletime yumuldu. Bu kadın kibarlığından hiç ödün vermiyordu. Ve hizmetinden de... Birkaç kez ağzına sokup çıkardıktan sonra başını kaldırıp "Cenk Bey, sex ile ilgili kurallarınızı biliyorum. Öte yandan bedenim hizmetinize her noktasıyla amadedir. Lütfen kabul edin" diye seslendi kibarca. Anlaşılan tüm kapıları baştan sonuna kadar açmış ve benim de oyuna katılmamı istiyordu. Ki kalçalarını bana doğru çevirmesi ile bunu iyice belli etmiş oldu. Tekrar aletime yumulduğunda bu minyon tipli, esmer ama bakımlı hizmetçinin kalçalarında gezdirmeye başladım elimi. Yuvarlak poposunu ilk temasta belini kırıp hafifçe havaya kaldırmıştı. Üzerindeki siyah mini etek kalçalarının altına kadar sıyrılmıştı zaten. Usulca yukarıya kaydırınca siyah kilotlu çorabının altında hiçbir şey olmadığını fark ettim. Ve tam kadınlığının ortasından delinmişti. Anlaşılan biz Gülsevin ile havuzda oynaşırken Güler de oyuna kendince katılmıştı. Kilotlu çorabının üzerinde okşamaya devam ettim kalçalarını. Elimi usulca kadınlığına kaydırıp tersten avuçladım. Çoktan sırıl sıklamdı Güler. Deliği iki parmağımla biraz genişlettim ve parmaklarımı kilotlu çoraptaki delikten içeri sokup kadınlığının dudaklarında gezdirmeye başladım. Baş parmağımı usulca sokmaya başladım Güler'in kadınlığına ki güçlü bir somurma ile karşılık verdi Güler. İşaret parmağım kilitorisine dokunduğunda ise belli belirsiz bir inleme... Güler aletimin yarısını ağzına sokup çıkarırken aşağıda taşaklarımla oynamayı da ihmal etmiyordu. Dili ise sürekli çalışıyor, somururken, emerken, sokup çıkarırken sürekli yalıyor, darbeler atıyordu. Bu kadın gerçekten oral seksin hakkını veriyordu. Biraz kendini zorladı ve boğazına kadar sokmaya çalıştı ancak sadece yarısından birkaç santim daha fazlasını alabilmişti. Aletimi ağzından çıkarıp "başı çok büyük olunca..." diye gülümsedi neden tamamını ağzına sokamadığını açıklamak istercesine. "ve uzun ve kalın" diye ekledi. Bu kadını biraz edepsizleştirmeyi düşündüm. "Yarağımı beğendin mi? Tam ağzına layık değil mi? Ağzını yarağımla sikmek hoşuna mı gitti" diye topuzundan yakalayıp aletime doğru bastırınca gülümsedi. "ooohhh" diyerek ağzını açıp sokabildiği kadarını soktu ağzına. Sonra topuzundan tutup geri çektim başını. "Söyle, yarağımla ağzını sikmem hoşuna gidiyor mu?" diye seslendim. "Evet, bu harika bir duygu" diye yanıtladı Güler. "Aletinizi ağzımda hissetmekten keyif alıyorum" diye yanıtladı gözlerimin içine bakarak. Zorlamanın anlamı yoktu, bu kadın gerçekten sikişirken bile nazik ve edepliydi. "Hanımın gibi sen de benim orospum olmayı çok mu istiyorsun" deyince "Bedenim, size istediğiniz zevklerin tamamını yaşatmak için hizmetinizde, bunun için bir ücret almıyorum, tıpkı hanımım gibi" diye yanıtladı Güler. Bu cevap hoşuma gitmişti. Hem kendini, hem de Gülsevin'i koruması takdir edilecek bir durumdu. Üstelik bunu ağzında aletim varken ve sahibesi tam sikişin ortasında sızmışken söylemişti. Gülümsedim. Daha fazla zorlamaya hiç niyetlenmedim. Güler aletimle ağzında yeterince zevk almış olmalı ki "Eğer uygun görürseniz, kadınlığımın içinde boşalmanızda bir sorun yok" diye seslendi. Onaylarcasına başımı sallayınca ayağa kalktı. Tam birşey diyecekti ki "Lütfen bir ayağını şezlongun diğer tarafına atar mısın sırtın bana dönük olacak şekilde" diye seslendim. "Tabi Cenk Bey" diye yanıtladı gülümseyerek ve dediğimi yaptı. Tam aletimin üzerine hizalamıştı kendini. "Şimdi lütfen kalçalarını ve kadınlığını yüzüme yaklaştır" diye seslenince birkaç adım geri geldi Güler. Eteğini beline kadar sıyırdım bu kez. Bacaklarının dışından içine doğru kasıklarına kadara okşayarak çıktım yukarıya. Kilotlu çorabını biraz daha yırtıp deliği iyice büyüttüm. Kasıklarından yakalayıp hafifçe kendime doğru çekince yarı çömelik pozisyonda kadınılğı tam dilimin hizasına geldi. Önce parmaklarımla biraz okşadım. Sonra da dilimi uzatıp kadınlığının dudaklarının yaladım. Kilitorisine birkaç dil darbesi attıktan sonra kalçalarını usulca okşayıp tekrar ayağa kalkmasını sağladım. Güler başını çevirip yüzüme baktı gülümseyerek. "Şimdi lütfen aletimin üzerine oturur musun?" diye seslendim. "Tabii Cenk Bey, eğer arzu ederseniz yüzümü size dönebilirim" diye yanıtladı Güler. "biraz böyle lütfen" diye yanıtlayınca "Peki efendim" diyerek çömeldi ve aletimi sapından kavrayıp kadınlığına dayadı. Sırılsıklam ve sıcacık kadınılğına başını dayadım. "Biraz dar olduğum için tamamını almam zaman alabilir efendim" diye mırıldandı hafif bir inlemeyle karışık. Başını dayamıştı ve gerçekten sıkı bir kadınlığı vardı. Yavaş yavaş oturmaya başladı üzerine. Milim milim giriyordum resmen. Daha başı girmişti sadece ki Güler'den hırıltılı bir ses çıktı. Bacaklarının titrediğini görebiliyordum. Ellerimi kalçalarına uzatıp alttan kavradım. Tam zamanında yapmış olmalıyım çünkü bir anda Güler'in bütün ağırlığını hissetmiştim kollarımda. Anlaşılan başının girmesi, Güler'e ilk kırılmasını yaşatmış ve bir anda kaslarının kontrolünü kaybetmişti. Bir süre hareketsiz kaldı Güler. Sık nefes alış verişleri normale döndü. Sonra hafifçe kalktı ve başını çıkardı kadınlığından. Aletimin başı resmen bembeyaz olmuştu. Elini uzatıp kadınlık sıvılarını aletime sıvazladı avcunun içine tükürdükten hemen sonra. Ve yine oturmaya başladı. "Ooo.. Cenk Bey,... çok irisiniz...." diye mırıldandı. "Aletinizin başı... çok güzellll" diye inledi oturmaya devam ederken. Ve sonunda tamamını alabilmişti. Kalçalarını iki yana iyice ayırdığımda birkaç milim daha girmiştim içine Güler'in ağırlığını vermesiyle. "Alışmam için müsade eder misiniz?" diye mırıldandı. "Keyfini çıkar" diye yanıtladım. Üzerine iyice oturup ellerini dizlerimin üzerine koydu öne doğru eğilerek. Sehpadaki viski kadehine uzandım ve bir yudum viski aldım. Bir tane de sigara yaktım. Resmen Gülsevin'in hizmetçisini sikiyordum. Ne yapayım, o da sızmasaydı. Artık ne kadar içti, ne içtiyse. Hem gecenin on ikisinde beni evine çağırmıştı, hem de daha ilk parti bitmeden sızıp kalmıştı. Güler yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. Sol elimde sigaram, sağ elim Güler'in kalçalarında geziniyor, usul usul okşuyordum. Biraz hızlanmak istediğinde kalçalarına hafifçe bastırıp onu yavaşlattım. "Keyfini çıkaralım" diye seslenince "Tabi Cenk Bey" diye yanıtladı inleyerek. Ağır ağır kalkıyor, aletimin başını kadınlığından çıkarıyor, sapından kavrayıp hizalıyor, sonra ağırı ağır tekrar oturup biraz öylece bekliyordu güler. Bu arada sigaram bitmişti. "Artık yüzünü bana dönmeni rica edebilir miyim?" diye seslendim. "Tabi Cenk bey, derhal" diye yanıtladı Güler. Ben aletimin üzerinden kalkmasını ve öyle dönmesini bekliyordum ama Güler iyice oturdu aletimin üzerine. Sonra bir bacağını şezlongun üzerinden diğer tarafa attı. Yan oturmuştu aletimin üzerine şimdi. "ooo.. Bu hoşuma gitti" diye seslendim. "Teşekkür ederim cenk Bey" diye yanıtladı. Bacağını üzerinden atmaya niyetlenince hafifçe durdurdum. Şezlongta biraz daha doğruldum. Sağ elimi bacağına uzatıp usulca okşadım. "Göğüslerimi okşamak ister miydiniz?" diye sordu Güler. "Neden olmasın!" diye yanıtladım. Elini uzatmıştı ki düğmelerine "Müsadenle" diye bacağımdaki elini gömleğinin düğmelerine uzatıp usulca açtım. Gömleğini tamamen çıkarmadan elimi içine sokup göğüslerinin sütyenin üzerinde kalan kısımlarında usulca parmaklarımı gezdirdim. Sonra sütyenin içine sokup sol göğsünü avuçladım. Ucunu yakalayıp hafifçe sıktım. Başını usulca geriye yatırdı güler. Diğer elimi uzatıp siyah saçlarının topuz tutan siyah plastik tokayı çıkardım. Güler'in siyah saçları döküldü beline kadar beyaz gömleğinin üzerinde. "HAdi şimdi tam dönün lütfen" diye seslenince Güler sol bacağını dikkatlice kaldırıp aletimi içinden çıkarmadan diğer tarafına attı şezlongun. Doğruldum. Gömleğinin düğmelerinin tamamını açttım ve belinden çıkardım. Güler devamını getirip gömleğini tamamen çıkardı. Sütyenin'in askılarını omuzlarından düşürdüm ve Güler kollarını askıların dışına çıkardı. Sütyenin üzerinden okşadım biraz. Sonra geriye yaslandım şezlonga. Güler ellerini göğüslerime dayayıp usulca kalkmaya başladı aletimin üzerinden. Başını öne doğru eğince siyah saçları yüzüme ve göğsüme gelmişti. Mis gibi kokuyorlardı. Hafifçe doğrulup kalçalarını kavradığımda sütyenin altındaki göğüslerini yüzümde buldum Güler'in. Dişimle sütyenini aşağıya sıyırmaya çalıştığım anda Güler sütyeninin kopçasını çözüp aradan çekti yavaşça. Göğüsleri sönüktü ancak yine de çok fazla birşey kaybetmemişlerdi diriliklerinden. Göğüs uçları küçüktü Güler'in. Onları somurdum hafifçe. Güler'den kısık bir inleme sesi duyuldu. Sonra birden hızlıca oturdu aletimin üzerine ve başımı göğüslerine bastırdı. Kalbi küt küt atıyordu. Bunu hem burnumun dibindeki kalbinden, hem de taa kadınlığının duvarlarından hissedebiliyordum. Sonra ağırlığını biraz daha verdi üzerime. Daha derine almayı istercesine. İsterik birkaç mırıltı çıktı ağzından ve birkaç santim yukarı kaldırıp kendini sonra tekrar bıraktı üzerime. "Ooohhhhh" diye inledi Güler. Kibar kibar ben mi onu sikiyordum, o mu beni sikiyordu belli değildi. Hem sıcak, hem de vıcık vıcık bu kadınlık... Güler'in orgazmı beni de biraz gaza getirmişti. Onu yavaşça geriye doğru yatırdım. Aletim içinden çıkarken kadınlığına götürdü ellerini. Yüzünde biraz acı ama yoğun zevkin izleri vardı. "Dört ayak olur musunuz Güler Hanım" diye seslendim. Kısık gözleriyle belli belirsiz mırıldandı "Tabii cenk Bey" diye Güler ve ağır hareketlerle şezlongun üzerinde domaldı diklemesine. Viski kadehimi aldım. Güler'in beline koydum. Aletimi Güler'in kadınlığına birkaç kez sürtüp başını ittirdim. "Oohhhhh" diye inledi Güler. Aletimi dibina kadar yerleştirdim Güler'in kadınlığına. "Şimdi öne arkaya yaylanın lütfen Güler Hanım" diye seslendim. İlk seferinde fazla öne gidince aletim tamamen çıktı. "Özür dilerim Cenk Bey" diye mırıldandı hafifçe inleyerek. Sonra elini arkaya uzatıp aletimin başını yakaladı ve tekrar kadınlığına yerleştirip geriye yaylandı ve tamamını tek seferde aldı. İşaret ve orta parmağını v şeklide aletimde tutup birkaç kez girip çıktıktan sonra mesafeyi ayarlamayı başardı. Elimd viski kadehi, sikim Güler'in amında, dolgun kalçaları ve kara deliği gözlerimin önünde. Üstelik az ilerdeki büyük aynadan da yüzünü ve yandan kalçalarının, göğüslerinin titremesini görebiliyordum. "Başını şezlongun üzerine düşür ve ellerinle kalçalarını iyice iki yana ayır" diye seslendim. Güler hiç zorlanmadan dediğimi yapmıştı. Şimdi kara deliği de önümde açılıp kapanıyor, kadınlığı ise en derinlerine girebileceğim şeklide duruyordu. Viski kadehindeki son yudumu aldım. Kadeh'i havuza fırlatıp iki elimle Güler'in kasıklarına yapıştım. Önce birkaç yumuşak giriş çıkış yaptım. "Sertleşebilirsiniz Cenk bey" diye hırıltıyla inlediğinde Güler, kalçalarındaki bir elin kilitorisini okşadığını fark ettim. Ve sertleşmeye başladım vuruşlarımla. Yarıya kadar çıkarıp tekrar sokuyor, her seferinde daha sert vuruyordum. İyice hızlandığımda taşaklarım Güler'in kilitorisindeki avcuna çarpıyordu ki Güler elini çekince direk taşaklarımla kilitorisini dövmeye başladım ki bu uzun sürmedi. Son köklediğimde Güler'in kadınlığına boşalmaya başladım hırıltılar eşliğinde. Keza Güler'den yüzünü yerden kaldırmış, dirseklerinin üzerine durmuş, başı öne düşmüş şekilde belini yukarı aşağı kaldırıp nefes alabiliyordu sadece. İnce ve hafif bir ılsık çıkıyordu resmen ağzından. Onun nefes almak için yaptığı o bel hareketi ise aletimin başını zonklatıyordu resmen. Tüm gücümle Güler'in üzerine yığıldım. O da bütün bedeniyle şezlonga. Kollarını uzatıp ellerini geriye attı ve kalçalarını aralayınca biraz daha kaydım içine ki bu da resmen elektrik şoku etkisi yapmıştı bende. Böğürdüm resmen ve başım Güler'in sırtına düştü. ikimiz de deli gibi nefes alıp veriyorduk. Öylece kaldık ama ağırlığımla minyon tipli Güler'i ezmiş ve canını yakmış olmaktan da korkmuştum. Kalkmaya yeltenmiştim ki "Kalabilirsiniz biraz daha" diye mırıldandı belli belirsiz Güler. Cevap bile vermeden bıraktım tekrar kendimi onun üzerine. İkimizin de nefesi düzeldi bir süre sonra. Aletim de boşalmanın etkisiyle küçülüp bir yılan gibi kıvrılıp çıktı Güler'in kadınlığından. Yavaşça doğruldum. Ferrari kumaşlı şezlongun üzeri sperm dolmuştu tam Güler'in kadınlığının altında. Güler önce yan döndü. Sonra da sırt üstü dönüp bacakları iki yanda oturdu şezlonga. "Arzu ederseniz aletinizi temizlemek isterim" diye mırıldandı. Benim cevap vermemi beklemeden uzandı aletime ve kendine doğru çekip küçük halini ağzının içine alıp somurup yalayıp temizledi bir güzel. "Tadınız harikaymış Cenk bey, umarım bir dahaki sefere tamamını yutabilirim" diye kikikdedi. Güldüm. Eski Defterler - Bölüm 1 : https://xhamster.com/stories/esk-def...-1-9718028Eski Defterler - Bölüm 2 : https://xhamster.com/stories/esk-def...-a-9721934Eski Defterler - Bölüm 3 : https://xhamster.com/stories/esk-def...ra-9725263Eski Defterler - Bölüm 4 : https://xhamster.com/stories/esk-def...lm-9728090Eski Defterler - Bölüm 5 : https://xhamster.com/stories/esk-def...-ra-ii-9730301


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:08.

Powered by vBulletin Solutions, Inc.